DEPREM ÇEªİTLERİ
1. Tektonik Depremler:İç kuvvetlerin neden olduğu gerilimlerin boºalması ile meydana gelen yer kabuğu hareketlerinin yol açtığı sarsıntılara Tektonik Depremler adı verilir. Gerek ºiddet gerekse etki alanı bakımından en önemli ve en yıkıcı olan depremlerdir. Yeryüzünde olan depremlerin % 90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.
2. Volkanik Depremler: Bunlar volkanların püskürmesi sonucu oluºurlar. Yerin derinliklerinde ergimiº maddenin yeryüzüne çıkıºı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluºan gazların yapmıº oldukları patlamalarla bu tür depremlerin meydana geldiği bilinmektedir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya'da oluºan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.
3. Çöküntü Depremleri: Bunlar yer altındaki boºlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluºan boºlukları tavan bloğunun çökmesi ile oluºurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır fazla zarar getirmezler. Özellikle karstik sahalarda görülürler. Ülkemizde en çok Akdeniz Bölgesindeki karstik mağaraların tavan kısımlarının çökmesi ile meydana gelirler.
Yerküre, iç içe katmalardan olusmus yasayan bir canli , tabii dengesini korumasi için iç kuvvetler diye nitelenen tektonik hareketler daima faaliyet içinde olacaktir.Bu faaliyetlerden biri de tabii dengeyi koruyan depremlerdir.
. Kainata nereden bakarsak bakalim, onda harika bir nizam oldugunu görüyoruz.
Ay’in dünyamizi geceleri kandil gibi aydinlatmasi, dünyamizin günes etrafindaki ölçülü
bir hizla dönüsü vb. olaylar bu mükemmel dengenin bir ifadesidir.Bu denge ve sistemler dikkate alinarak incelendiginde hepsinin insanoglunun hizmetine sunuldugu anlasilmaktadir.
Türkiye, çesitli levhalarin kesisme noktasi üzerinde bulunan, jeolojik bakimindan hareketli
Kirikli yapinin çok yaygin oldugu ve depremlerin sik sik gerçeklestigi bir kara parçasidir.Türkiye ve özellikle Marmara bölgesinde deprem gerçegine anlamak için Bogaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Ulusal deprem Izleme Merkezi (UDIM) Müdürü Dr. Dogan Kalafat Bey’le bir söylesi yapildi.
Bu söyleside ; Deprem siddetinin alinacak önlemlere göre degisebilecegini, depremlerin uzaydan incelenip incelenemeyecegi, 17 Agustos depremiyle ilgili komplo teorilerinin dogru olup olmadigi, termal kaynaklarin, soda kaynaklarinin sifali su kaynaklarinin aslinda depremlerin birer sonucu oldugunu, fay hatlariyla meyve agaçlari arasindaki benzerligi ve yakin bir gelecekte Marmara Bölgesi’nde deprem olma olasiliginin ne kadar oldugunu ,Öldüren,deprem degil,binalardir gerçegini vb. konulari bulacaksiniz